Sosyal Güvenlik Hukuku, bireylerin iradeleri dışında karşılaşabilecekleri ve gelirlerinin azalmasına veya giderlerinin artmasına neden olan sosyal risklere karşı ekonomik güvence sağlamayı amaçlayan bir kamu hukuku dalıdır.
Giriş
Türkiye’de sosyal güvenlik sistemi, 2008 yılında yapılan büyük reformla 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu altında tek bir çatıda toplanmıştır. Bu reformla SSK, Bağ-Kur ve Emekli Sandığı gibi farklı kurumlar, Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) bünyesinde birleştirilmiştir.
Türk sosyal güvenlik sistemi iki ana bölümden oluşur: Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası (GSS).
Sosyal Sigortalar, çalışanların ve bakmakla yükümlü oldukları kişilerin belirli risklere karşı korunmasını hedefler ve primli bir sisteme dayanır. Sigorta kolları, riskin vadesine göre kısa ve uzun vadeli olarak sınıflandırılır:

Kısa Vadeli Sigorta Kolları:
İş Kazası ve Meslek Hastalığı Sigortası: İşyerinde veya işin yürütümü sırasında meydana gelen bir kaza veya yapılan işin niteliğinden dolayı tekrarlanan bir sebeple ortaya çıkan hastalık hallerini kapsar. Sigortalıya geçici iş göremezlik ödeneği, sürekli iş göremezlik geliri bağlanır. Ölüm halinde ise hak sahiplerine gelir bağlanır.
Hastalık Sigortası: Sigortalının iş kazası ve meslek hastalığı dışındaki nedenlerle hastalanması durumunda, raporlu olduğu günler için geçici iş göremezlik ödeneği verilmesini sağlar.
Analık Sigortası: Kadın sigortalının veya sigortalı erkeğin sigortalı olmayan eşinin hamileliği ve doğumuyla ilgili sağlık hizmetlerini ve doğum öncesi ve sonrası izinli olduğu süreler için geçici iş göremezlik ödeneğini kapsar. Emzirme ödeneği de bu sigorta kolundan karşılanır.
Uzun Vadeli Sigorta Kolları:
Malullük Sigortası: Çalışma gücünü en az %60 oranında kaybettiği tespit edilen sigortalılara “malullük aylığı” bağlanmasını sağlar.
Yaşlılık Sigortası: Belirli bir yaşa (genellikle kadınlarda 58, erkeklerde 60 ve kademeli olarak artan yaş) ve prim ödeme gün sayısına ulaşan sigortalılara “yaşlılık aylığı” (emekli maaşı) bağlanmasını sağlar.
Ölüm Sigortası: Sigortalının ölümü halinde, geride kalan hak sahiplerine (eş, çocuklar, anne-baba) belirli koşullarla “ölüm aylığı” bağlanmasını ve cenaze ödeneği verilmesini kapsar.
Detaylar
Bunlara ek olarak, 4447 sayılı Kanun ile düzenlenen İşsizlik Sigortası da önemli bir sosyal güvence mekanizmasıdır. Kendi istek ve kusuru dışında işsiz kalan sigortalılara, belirli bir süre boyunca “işsizlik ödeneği” bağlanmasını, sağlık hizmetlerinden yararlanmaya devam etmelerini ve yeni bir iş bulmaları için mesleki eğitim verilmesini sağlar.
Genel Sağlık Sigortası (GSS), ülkede ikamet eden tüm vatandaşların (ve belirli yabancıların) gelirlerine bakılmaksızın eşit, nitelikli ve ulaşılabilir sağlık hizmeti almasını hedefleyen evrensel bir sistemdir. Finansmanı, çalışanlardan, işverenlerden ve devletten kesilen primlerle sağlanır. Herhangi bir sosyal güvencesi olmayan ve gelir testi sonucunda ailesi içindeki kişi başına düşen geliri asgari ücretin üçte birinden az olanların GSS primleri devlet tarafından karşılanır.
Sistemin finansmanı, sigortalı, işveren ve devlet katkısından oluşan prim gelirlerine dayanır (üçlü finansman modeli). Bu primlerin zamanında ve eksiksiz olarak SGK’ya ödenmesi, sistemin sürdürülebilirliği için hayati öneme sahiptir.